Ne zeytinyağlı ne kükürt ne de bıttım: En sağlıklı sabun açıklandı

Bitkisel Sabunlar Cilt Bakımında Yeni Trend Haline Geldi

Son dönemde, cilt bakımında doğal içeriklere yönelen tüketiciler, bitkisel sabunlara büyük ilgi gösteriyor. Özellikle aktarlarda ve doğal ürün mağazalarında satılan el yapımı sabunlar, kent ve kırsal kesimde büyük ilgi görüyor.

Yıllardır kullanılan geleneksel katran sabunu, yoğun kokusu ve rengiyle dikkat çekiyor ve cilt bakımında tercih edilen doğal ürünler arasında yer alıyor. Bu sabun, sedef, egzama, mantar gibi rahatsızlıkların yanı sıra saç dökülmesini önlemeye yardımcı olabileceği yapılan araştırmalarla ortaya çıktı.

Keskin Kokusuna Rağmen Çok Faydalı

Katran sabunu, keskin kokusu nedeniyle tercih edilmiyor olabilir ancak cilt ve saç sağlığı için birçok fayda sunmaktadır. Çam veya huş ağacından elde edilen katran ile üretilen bu sabun, antiseptik özellikleriyle bilinir.

Uzmanlara göre, düzenli kullanıldığında cilt ve saç derisinde olumlu sonuçlar gösteren bu ürün, doğal bir bakım yöntemi olarak uzun yıllardır tercih edilmektedir.

Yüz Cildinde Temizlik ve Sivilceye Karşı Etki

Katran sabunu, cildi kir ve fazla yağdan arındırarak derinlemesine temizlik sağlar. Özellikle yağlı cilt yapısına sahip olanlar için sebum dengeleyici özellik gösterir ve sivilce oluşumunu engeller. Uzmanlar, kızarıklık ve iltihap sorunu yaşayanların günde iki kez sabunu kullanmalarını önermektedir.


Saç Dökülmesine Karşı Doğal Destek

Katran sabunu, saç derisindeki fazla yağı temizleyerek saç köklerini besler ve saç dökülmesini azaltabilir. Aynı zamanda kan dolaşımını hızlandırıcı etkisi ile saçların daha hızlı uzamasını sağlar. Kepek ve seboreik dermatit gibi saç derisi rahatsızlıklarında da etkili olabilir.

Ciltteki Döküntülere ve Kızarıklıklara Karşı Kullanımı

Katran sabunu, yalnızca yüz ve saç için değil; sırt, omuz ve göğüs gibi bölgelerde oluşan döküntü, sivilce ve kızarıklıklara karşı da kullanılabilir. Antibakteriyel özelliği sayesinde yaraların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir. Kalıcı cilt sorunlarıyla mücadelede destek olabilir.

Kimler Kullanmamalı?

Katran sabunu doğal bir ürün olmasına rağmen, hassas veya aşırı kuru cilt yapısına sahip olan kişilerin kullanmaması önerilir. Ayrıca, günlük değil haftalık veya belirli aralıklarla düzenli kullanılması tavsiye edilir; çünkü her gün kullanım cildi kurutabilir.

Doğal Bir Bakım Ürünü Olarak Öne Çıkıyor

Katran sabunu, yoğun kokusuna rağmen doğal içeriğiyle cilt ve saç sağlığını destekleyen etkili bir bakım ürünü olarak tekrar popülerlik kazanıyor. Bilinçli ve düzenli kullanımı sayesinde, modern kozmetik ürünlere doğal bir alternatif sunabilir.

Related Posts

İştahla yediğimiz 3 besin meğer beynimizi milim milim küçültüyormuş: Ünlü cerrah duyurdu

Ünlü beyin cerrahı Dr. Raveesh Sunkara, her gün iştahla tükettiğimiz 3 besinin beyni küçülttüğünü ortaya çıkardı.

Yağmur sonrası deniz enfeksiyonlarına dikkat!

Özellikle sağanak yağışların ardından denize girilmesinin, çeşitli sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Öztürk, “Yoğun yağışların ardından dere, kanalizasyon ya da yüzey suları denizle buluşur. Bu sular, çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler ve hatta parazitlerle yüklü olabilir. Bu da, çocuklarda mide-bağırsak enfeksiyonlarından kulak iltihabına, cilt döküntülerinden göz enfeksiyonlarına kadar birçok sağlık sorununa yol açabilir” dedi.

Karadenizin kızları kanseri karalahanayla iyileştirecek

Bilgi Üniversitesi’nden Ayşe Nilay Seyhan ve Dilay Fatoğlu, karalahanadan elde ettikleri özütle meme kanseri hücrelerinin canlılığını yüzde 50’ye kadar düşüren jel biyomalzeme geliştirdi.

Uzmanlardan kritik uyarı: Skolyoz tedavisinde erken teşhis çok önemli

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel; skolyozun tedavisinde erken teşhisin önemine değinerek; “Skolyoz; erken tanıyla omurgadaki problemlerin önüne geçilebilir ve tedavisi mümkündür” dedi.

O hastalıklara sahip kişilerde depresyon riski 2 kat daha fazla

Yeni yayımlanan geniş kapsamlı bir araştırma, otoimmün rahatsızlıkların sadece bedensel değil, aynı zamanda ruhsal sağlığı da ciddi şekilde etkileyebileceğini ortaya koydu.

Zayıflama baskısı gençleri anoreksiya riskiyle karşı karşıya bırakıyor

Prof. Dr. Fatma Çelik, zayıflama baskısının, yetersiz yemek yeme ve aşırı kilo kaybetmeyle kendini gösteren yeme bozukluğu hastalığı “anoreksiya nervoza”yı tetiklediğini belirtti.