“`html
Bakırköy Adliyesi’nde Devam Eden Duruşma Süreci
Bakırköy Adliyesi’nin 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yer alan duruşmalar, salonun yetersiz kapasitesi nedeniyle konferans salonunda gerçekleştiriliyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de bulunduğu toplam 47 sanıklı davanın, 22 tutuklu sanığın yer aldığı bölümünde tutuksuz sanıkların savunmalarına devam edilmektedir.
Duruşmada, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları salonda yer alırken, diğerleri ise bulundukları şehirlerin adliyelerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldılar. Duruşmanın başlangıcı, saat 10.15’te kimlik tespitinin ardından tutuksuz sanık Ceren Hatice Kırım’ın savunmasıyla gerçekleşti. Saat 13.20’de ara verilen duruşma, 14.30’da tekrar başladı.
‘Epikriz Yazmayı Bilmiyorum’
Tutuksuz sanık Ceren Hatice Kırım, “Yaklaşık 12 yıldır yenidoğan yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapıyorum. Kolluk kuvvetleri ve savcılıkta verdiğim ifadeler birbirleriyle tutarlıdır. 2022’de kısa bir süre Reyap Hastanesi’nde çalıştıktan sonra 2023 itibarıyla Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne geçtim. Çeşitli özel hastanelerde çalıştım ve bu gerçekleşen olaylar medyada yer aldığında işimden oldum. Reyap Hastanesi’nde çalıştığım dönemde, denetimlerin sıkı olduğunu belirten konuşmalar oldu. Ancak ‘Bize çomak soktular’ ifadem, hastaneme zarar gelmesini istemediğim bir durumdu. Medisense şirketinden aldığım ücret, mesleki özverim için sağlanıyordu. Yanlış anlaşılma olmasın; epikriz yazmak benim görev tanımımda yer almıyor,” diyerek savunmasını yaptı.
‘Çocuk Nörolojisi İle İlgili İhtiyaç’
Cumhuriyet Savcısı, “Fırat Sarı’ya neden telefon hattı veriyorsun, irtibatın yokken bu hat neden verildi?” sorusunu yöneltti. Kırım bu durumu, “Çocukları yakından takip etmek için böyle bir ihtiyaç doğdu. Çocuk nörolojisi önemli bir alan, bu yüzden böyle bir iletişim kurmak mantıklı geldi,” şeklinde yanıtladı.
Beylikdüzü Medilife Hastanesi Başhekimi Ahmet Atilla Yılmaz’ın Açıklamaları
Duruşmada savunma yapan Beylikdüzü Medilife Hastanesi Başhekimi Ahmet Atilla Yılmaz, “Yöneltilen suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. 20 yılı aşkın süredir devlet hastanesinde cerrah olarak çalışan biri olarak SGK’yı dolandırmam mümkün değildir. Hastanemiz, yenidoğan servislerinde yeterince yoğun bir hasta kapasitesine sahip ve minnettarım ki bebeklerin vefatı üzerinden sorgulanmadım,” şeklinde beyanlarını sundu.
‘Duyduğum Tanık İfadeleri’
Tutuksuz sanık Ayşe Gizem Büyükgüneş, “Savunmamda belirttiğim gibi, olayla ilgili yalnızca gördüklerimi aktardım. Ben, Birinci Hastane’de hemşire olarak çalışıyordum. Bebeğin sağlık durumu stabildi ama entübe hada gözlemledim. Doğukan bu konuda beni bilgilendireceğini düşündüm fakat bebek maalesef kötüleşti,” şeklinde ifade verdi.
‘Tedavi Sürecinde İhlal İddiaları’
Sanık Şeyhmus Çelik, 38 yıllık hekim olduğunu belirterek, “Fırat Sarı’nın adı altında yapılan uygulamalar beni şaşırtıyor. Hastalarım için her zaman en iyisini hedefledim ama yaşanan olaylar beni derinden etkiledi. Bebeğe yapılan muameleler vicdanımda iz bıraktı,” açıklamasında bulundu.
Yargılama süreci devam etmekte olup, sanıkların ifadeleri ve savunmaları, sağlık alanındaki profesyonellik ve sorumluluk gereklilikleri açısından büyük önem taşımaktadır.
“`
Bu HTML formatındaki haber içeriği, özgün bir şekilde yeniden yazılmış ve SEO uyumlu hale getirilmiştir. Anahtar kelimelerin dengeli bir şekilde yerleştirildiği metin, okuyucu dostu bir üslup ile hazırlanmıştır.