Welcome to Our Website

SABAH Bülteni:  Piyasaların tadı tuzu yok, Stagflasyon endişeleri yatırımcıları yoruyor

Küresel mali piyasalarda haftanın ilk iş günü içeride ve dışarıda farklı bir eğilime sahne olarak tamamlandı. Türkiye cephesinde ise TCMB’nin ortodox para politikasına sert bir şekilde geçmesi, faiz oranlarının yavaş da olsa olması gereken istikamette ilerlemesi, dahası Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu yolda tam desteğinin alınması, olumlu geçen yurtdışı temasların beraberinde Türkiye’ye yeniden ciddi mânâda yabancı sermaye girişine neden olacağı beklentisi ile dün hisse senedi piyasalarında alımlar yeniden tetiklendi. Dün BIST100 ana endeksi günü %3,3 artışla tamamlarken, USDTRY kuru da beklentimiz ile uyumlu bir şekilde yavaş da olsa kuzeye ilerlemeye dün de devam ederek 27,22 seviyesini test etti. Tahvil faizleri ise yönünü yeniden yukarı çevirdi.

Dışarıda ise ‘limoni’ havanın korunmaya devam ettiğini gördük. FED’in bırakın faiz indirimini, geçen hafta sonuçlanan olağan toplantısında 2024 ve 2025 yıllarına yönelik projeksiyonların daha yüksek bir faiz patikasına işaret etmesi, başta Çin olmak üzere Avrupa’yı da tehdit eden durgunluk riski, Japon Yeninin saatli bomba misali değer kaybetmeye devam etmesi, ABD’de ise 10 yıllık gösterge tahvilin son 16 yılın zirvesine yükselmesi topyekûn risk iştahını olumsuz etkiledi. Bu bağlamda, riskten kaçış isteğinin ağır basması ile doların piyasa kuru olan sepet bazında DXY 10 haftadır kesintisiz bir şekilde değer kazanırken, ABD’de milletvekillerinin bütçeyi 30 Eylül’e kadar geçirememesi durumunda başlayacak olan ABD hükümetin kapatılması da ilave riskler arasında yer alıyor.

ABD’deki düzenlemeye göre, Kongre kalıcı bütçe onaylanana kadar geçici ek bütçelerle arayı kapatamazsa “hükümet kapanır” ve acil ve temel hizmetler dışında tüm kamu faaliyetleri duruyor. Hatırlanacağı üzere, ABD’de ağustos ayında zor geçen bir maratonun ardından borç limiti krizi çözülmüş lâkin ABD AAA olan kredi notunu kaybetmişti! Dün açıklamada bulunan ve ABD’ye AAA notunu veren tek Uluslararası Kredi Derecelendirme kuruluşu olan Moody’s de, ABD hükümetinin kapatılmasının kredi notu açısından olumsuz olacağını söyledi. Moody’s’in bu sert uyarısı, Fitch’in borç tavanı krizi nedeniyle ABD’nin notunu bir kademe düşürmesinden bir ay sonra geldiğini de not edelim. ABD’de 1981 yılından bu yana 14 kez hükümet kapanmış. Çoğu yalnızca bir veya iki gün sürerken, en sonuncusu, Meksika sınır güvenliği konusundaki anlaşmazlık nedeniyle Aralık 2018 ile Ocak 2019 arasında 34 gün sürmüştü.

Riskten kaçan yatırımcının dönüp dolaşıp yeniden (!) güvenli liman dolara sığınması ardından değeri dolar ile ölçülen pek çok enstrümanının da boynunu büktüğünü görüyoruz. 1,30 seviyesinin üzerinden açmış olduğumuz kısa GBPUSD pozisyonumuzda bu sabah 1,22 seviyesinin altını görülürken, EURUSD paritesi de emin adımlarla 1,04 seviyesine doğru ilerliyor (0,9540 – 1,1270) hareketinin %50 düzeltme seviyesi. JPY pimi çekilmiş bomba misali Ekim 2022’de test ettiği 152 seviyesine her gün bir kademe daha yaklaşarak Japon otoriteleri müdahale konusunda zorlarken, ABD’de tahvil faizlerinin multi yılların zirvesine yükselmesine paralel, faiz getirisi olmayan altın da zorlu bir süreçten geçiyor. Her ne kadar şimdilik 1,910 dolar sularında tutunmaya çalışsa da, riskin aşağı yönlü olduğunu düşünüyoruz. Brent cinsi petrolün varil fiyatı, arzın sıkı olması beklenmesine rağmen büyük merkez bankalarının faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutacağının anlaşılması nedeniyle yakıt talebinin de kısıtlanacağına dair endişelerin gölgesinde son 2 haftadır yükseliş isteğine ara verdiğini görüyoruz.

Dün haber akışında, TCMB’nin KKM’den TL mevduata dönüşümü teşvik adına (kavram karışıklığı olmasın diye düz TL mevduattan KKM’ye geçenler)  yeni önlemler almaya devam ettiğini gördük. Bu bağlamda Türk Lirası KKM’de asgari faiz zorunluluğu kaldırıldı. Hatırlanacağı üzere, KKM’de TCMB politika faizinin altında bir oran verilemiyordu. Son faiz artırımı ile bu oranın %30 olduğunu da not edelim. TCMB’nin dünkü uygulaması sonrasında KKM mevduat faizlerinin sert düşmesi beklenebilir. Bu noktada, kur kaybının TCMB politika faizinin üzerinde olması durumunda farkı devletin ödediğini düşünülürse, banka eğer %30’un altında bir faiz oranı öneriyorsa ve kur da faizden fazla artmışsa, bankanın da bu noktada sorumluluğu olacağını anlıyoruz. Biraz karmaşık bir durum oldu galiba! Biraz da açık yazmak gerekirse, banka faizi %30’un altına düşürürse, kur riskinin bir kısmını üstleneceği gibi, eğer faiz oranını düşüremezse ve KKM’den düz TL mevduata müşterilerinin belli bir oranda yöneltemezse (teşvi edemezse), menkul kıymet tesis etmek zorunda kalacak. TCMB KMM’yi küçültmek istiyor orasını kesin olarak anlıyoruz ama gördüğünüz üzere, bankacı olmak da çok da kolay bir şey değilmiş!

Yurt dışında hüküm süren karamsar havaya rağmen ABD’de önde gelen borsalar dün geceyi hafif de olsa yükselişle tamamlamayı başarırken, bu sabah Asya piyasalarında hâkim rengin yeniden koyu kırmızı olduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası %1 gerilerken, MSCI Asya Pasifik borsa endeksi ise %0,7 düşüş kaydetti. Dün gece düşüş eğiliminden kurtulan ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise bu sabah %0,5’e yakın gerileme görüyoruz. Mali piyasaların gündeminde bugün ABD’de tüketici güven endeksi ve yeni konut satışları takip edilebilir. Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, piyasalar cuma günü ABD’de açıklanacak ve FED’in favori enflasyon endeksi olan çekirdek PCE (kişisel gelirler ve harcamalar) verisini takip edecek.

Kıbrıs İktisat Bankası günlük bülteninden alıntıdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir