Editör: Murat Öztürk
Depresyon tanısı ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Halime Dal Uysal, “Depresyon döneminde bedensel sorunlar da artar. Düzenli giden tansiyon kontrol edilemez olur, kan şekeri iniş ve çıkışlar gösterir. Çoğu zaman kronik hastalıkların ilk çıkışı depresyon dönemlerindedir” dedi.
Depresyonu mutsuzluk hastalığı olarak tanımlayan Medicana International İstanbul Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Halime Dal Uysal, depresyon tanısı, tedavisi ve depresyon hakkında yanlış bilinenler hakkında bilgi verdi.
DEPRESYON KALP KRİZİYLE Mİ İLİŞKİLİ?
Depresyonu olan kişinin kendine güveninin azaldığını belirten Uysal, “Unutkanlık, dalgınlık, basit kararları vermekte zorlanma olur. Hastalar güçlerinin, kuvvetlerinin eskisi gibi olmadığını, kendilerini cansız, enerjisiz hissettiklerini söylerler. Uyku sorunları; uykuya dalamama, gece uyanma, sabah erken uyanma, sabahları dinlenmemiş uyanma ya da fazla uyuma biçimindedir. İştah genellikle azalır, kilo verilir bazen de sıkıntı ile fazla yeme görülebilir. Ölüm düşünceleri, ölen yakınlarını daha fazla düşünme, hastalıkla ilgili endişeler, ölüm korkusu olabilir. Depresyon döneminde bedensel sorunlar da artar. Düzenli giden tansiyon kontrol edilemez olur, kan şekeri iniş ve çıkışlar gösterir. Çoğu zaman kronik hastalıkların ilk çıkışı depresyon dönemlerindedir. Birçok araştırma kalp krizi geçiren kişilerde depresyon tabloya eklendiğinde hastaların kalple ilgili sorunlarının arttığını, ikinci bir kriz geçirme riskinin arttığını göstermiştir” diye konuştu.
KİŞİLERİN AİLE HAYATINI VE İLİŞKİLERİNİ BOZABİLİR
Toplum baskısı nedeniyle uzman yardımının ihmal edildiğine dikkat çeken Dr. Halime Dal Uysal, “Depresyon çok yaygın görülmekle birlikte, hastaların hekime başvurması gecikebilmektedir. Bazen kişilerin kendisi kabullenmekte zorlanmakta, bazen de toplum baskısı psikiyatriye başvurmayı engelleyebilmektedir. Maalesef sosyal medya ve internet ortamı psikiyatrik hastalıklar konusunda bilgi kirliliği ile doludur. Hastalar depresif şikayetleri olduğunda sıklıkla internetten konu ile ilgili araştırma yapmaktadır, fakat oradaki bilgilerin çoğu doğru değildir. Bu şekilde hekim başvuruları gecikmekte; hastaların şikayetleri artmaktadır. Tedavi edilmemiş depresyon kişilerin aile hayatını, iş yaşamını ve insan ilişkilerini bozar. Bir süre sonra yetersizlik, değersizlik hisleri depresif ruh halini daha da arttırmaktadır” ifadelerini kullandı.
TERAPİ MÜDAHALELERİ BERABER UYGULANABİLİYOR
“Depresyon tedavi edilebilir bir bozukluktur” diyen Uysal terapi ve tedavi yöntemlerine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Tedavisi temel olarak ilaçla ve terapi ile yapılmaktadır. Uygun olan hastalara başlanan ilaçlar depresif ruh halinde oldukça etkilidir. Bu grup ilaçlar kesinlikle bağımlılık yapmamaktadır. Uzman bir hekim tarafından düzenlenen bir tedavide hastanın istemediği yan etkiler rahatlıkla yönetilebilir. Tabi ki iştahı azalmış bir hasta için iştah açıcı bir ilaç seçilebileceği gibi, uyku sorunları yaşayan bir hasta için de ona uygun bir ilaç seçilebilir. İstenmeyen yan etkiler psikiyatri uzmanı tarafından dikkate alınarak her hastaya uygun en doğru ilaç tercihi yapılmalıdır. Depresyon tedavisinde kullanılan diğer bir yöntemde bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış terapi yöntemleridir. Her hastaya ilaç uygun olmadığı gibi, her hastaya da terapi uygun değildir. Doğru hasta ve doğru terapi yöntemi seçildiğinde hastalar en az ilaçlar kadar fayda görmektedir. Fakat terapi ancak ehil bir kişi tarafından geniş bir zaman diliminde yapılabilir. Terapi yapmak belli bir eğitim ve deneyim gerektirmektedir. Ayrıca bazı hastalar için ilaç tedavisi ve terapi müdahaleleri beraber de uygulanabilir.”
DHA